Yeni Türk Dizileri
Son 10 yılda sinema sektörü de çok gelişti ama öyle bir dizi sektörümüz oldu ki, dünyada eşi benzeri yoktur herhalde. Dizilerde başlı başına bir inceleme konusu oldu artık.Şimdi kısaca yeni türk dizilerimizi anlatmaya çalışacağım.
Yeni Türk dizileri, genelde lüks, yalı vb mekanlarda geçer. Lüks bir yalı içerisinde yaşayan değişik sosya ekonomik durumlardaki aileler dizilerin değişmez üyeleridir. Aslında dizi izlerken halkımız emlakçıların ev gezdirmesi dediği olayı da bir bakıma yapmaktadır. Bugün Boğaz kenarında lüks kiralık bir ev arasanız önce emlakçıyı sizin o evi kiralayabilecek bir kişi, kurum yada kuruluş olduğunuza ikna etmeniz gerekirken, dizide o evin içine dalıveriyorsunuz hemen. Yeni bir Türk dizisindeki önemli oyuncuların kim olduğunu da hemen anlayabiliriz. Hiç daha önce Türk dizisini izlemediniz ama eğer birisi elinde "IPhone" telefonla konuşuyorsa o önemli bir oyuncudur. Telefonun modeli düştükçe yada telefon kullanmayan birilerini görürseniz o daha kariyerinin başında yada önemsiz bir rolün oyuncusudur. Bir kişi gayet iyi oynuyorsa ama IPHONE'u yoksa o oyuncu bir kaç bölüm sonra dizide öldürülecektir. Yeni Türk dizileri ile ilgili bu tüyoları da kimseden alamazsınız.
Yeni Türk dizilerinde genelde iş yapılan mekanlar da lüks içinde olur. Mesela "binbir gece" adındaki yeni Türk dizinde bütün gün kafelerde gezen, lak lak eden, birbirine komplo kuran şirket çalışanları vardı. Hiç bir iş yapmadan bir şirket nasıl binyapı dikebilir. Bravo dersiniz. Zaten bu diziyi izleyen gençler de üniversiteleri bitirdikten sonra bütün şirketleri bin yapı gibi sanıyor. İşe yeni başlayan binbir gece fanatiği gencimizin ilk sözü. Bugün benim ilk günüm de ne zaman kapuçino içmeye gidiyoz. Bu diziden sonra zaten kel ve karizmatik şirket patronları 'İN' oldular.
Ahlak anlayışı da yeni Türk dizileri sayesinde değişti. Artık amca, teyze, yeğen, enişte denen insanlara şüpheyle bakmaya başladı insanlar. Nasıl bakmasınlar kimin eli kimin cebinde belli değil. Bundan böyle, yeni Türk dizilerinden esinlenilerek, günlük hayatta zengin iş adamları evlerine yeğenlerini davet etmeden önce özel bir odaya çağırıyorlar ve sağlam bir yumruk geçiriyorlar sonra da diyorlarki bak yeğenim seni severim ama yengeye filan sarkmak yok hadi içeri...
Yeni Türk dizilerimiz Türk insanının zaaflarını da çok dikkate alıyor. Örneğin vatan, millet, sakarya edebiyatı bolca işleniyor. Milli duygularımız en kolay sömürü aracımız ya o yüzden kullan kullanabilirsen. Dizilerimiz sayesinde ülkemizde yaşayan her dört kişiden birisinin bizim ülkemiz üzerine kurulan kirli oyunları olan devletlerin ajanları olduğunu gördük. İlkokul çocukları bile kendilerine Polat Alemdar denen kahramanı örnek alıp evin altını üstüne getiriyorlar. Bir de polislerimiz, sonuçta onlar bizi koruyan hayatlarını tehlikeye atan adamlar ama bu polisiye dizilerdeki artiz polisler sayesinde onlar bile ayrı havalara girdi. Bir gün önce polisiye diziyi izleyen polis memurumuz hemen saçlarına bir şekil yapıyor, uzun bir saç sanki poz veriyormuş gibi bir duruş. Cümlelere lan ile başlanıyor. Bariyere geçiriyorsunuz hemen polis geliyor ama adam öyle bir artiz ki sanırsın filmlerde jön ya kusura bakmayın abi ben bi bariyere geçirip çıkacağıdım. Bu polis dizilerinden sonra 4-5 kişilik ekiplerin arasına bir de bayan polis katmak moda oldu.
En çok tutan yeni Türk dizileri de genelde klasik bir romanın modern çağa uyarlanmış versiyonları. Bu olayı ilk keşfeden adam Türk dizilerinin Einstein'ı gibi bir şey. Gerçekten süper. Artık zaten çocuklara, Türk klasiklerini okutmaya gerek yok. Yakında dizisi yapılmayan klasik kalmayacak gibi duruyor. En çok üzüldüklerim de Türk dizi oyuncuları. Çoğu insan dizi oyuncularını çok para almakla, güzel kızlarla öpüşmekle filan suçluyor. Bir kere adam belki sadece 1 sene 2 sene ünlü kalacak para kazanması lazım. İkincisi çoğu yeni türk dizisi 2 saat filan sürüyor ve her hafta yayınlanıyor. Adamlar nerdeyse geceli gündüzlü setlerde yatıyor kalkıyor. Bazı dizi oyuncularının ev ararken yanlışlıkla dört oda bir salon ev istiyorum yerine dört set bir salon arıyorum ben dediğini duyar gibiyim. Benim gözümde bu insanlar modern çağın fedakar kahramanları. Üstelik bazen kötü rollerde oynayanları azarlayan yolda görünce tükürmeye çalışan halkımız da cabası. Hadi sıkıyorsa insanların sizi dövmek istedikleri, tükürmeye can attıkları bir sokakta yürüyün bir de sigortanız dahi yapılmadan.
Neticede yeni Türk dizileri ki bazıları gerçekten çok güzel, mesela yahşi cazibe ve Behzat Ç benim favorilerimden bir değişimi bir dinamikliği sergiliyor. Bir de insanlar için bir kaçış noktası çoğunlukla. Günlük hayattaki parasızlık, yüksek vergiler, trafik, aile içi sıkıntılar filan pek çok şeyi meyhaneye gitmeden unutturma yöntemi. İlginçtir belki 10-15 sene sonra şu anki yeni Türk dizilerini izlediğimizde belki şu an Kemal Sunal filmleri, Hababam Sınıfları, Şeker Pareler'den aldığımız tadı alacağız belki de. Çünki her şeyde olduğu gibi onlar bir dönemin bir anlayışın fotoğraf makineleri.
Yorumlar
Yorum Gönder