Marsa Giden Türk Ekibi Yurtta Sevgiyle Karşılandı

1 Kasım 2013 senesinde bir Türk ekibi Bursa’nın bir mahallesinden, Marsa gitme hedefiyle yola çıktı. Ekipte Mümtaz Ali adında bir iş adamı, Ahmet Koçar adında bir kahveci ve Berke Can adlı 13 yaşında bir çocuk vardı ve kendilerine bu zor ve büyük hedefi koymuşlardı. Gereken destek ise yine mahalleliden gelmişti.  Herkes dişinden tırnağından bir şeyler arttırıp mars yolculuğunun finansmanı için elinden geleni yapmıştı.

Mars yolculuğu öncesinde ekibin motivasyonu için gereken hazırlıklar yapıldı. Mahallede her yere Türk bayrakları asıldı, kutlamalar yapıldı. Giden ekip yaptıkları bu kahramanca, insanın içinde heyecan uyandıran faaliyet ekip için defalarca takdir edilmişti. Hatta mahallenin muhtarı bu bizim için küçük bir adım olacak ancak insanlık için çok büyük bir adım olacak evlatlarım diye ağlamıştı.

Yolculuk öncesi insanların sinirleri iyice gerilmeye başlamıştı. Anneler babalar bu zorlu yolculuk öncesi çocuklarını evlatlarını bağrına basmış ve hayır dualarını esirgemiyorlardı. Mars yolcuları haklarını helal ettiler ve 1 Aralık 2013 günü o efsane yolculuk başladı.

Aradan bir hafta geçti ekipten herhangi bir haber alınamıyordu. Herkes endişe içindeydi. 

Yolculuktan yaklaşık bir hafta sonrasıydı, Sonra birden bire ansızın , bu üç kahraman Türk genci mahalleye mutlu bir şekilde girdiler. Herkes gözlerine inanamıyordu. 3 kahraman mahallede gururla yürüyorlardı. Mahalleliden önce gazeteciler ve TV kanalları 3-4 gün boyunca bu kahramanları yalnız bırakmadılar. Nasıl bırakabilirlerdi ki...

Mahalleli, sonra nihayet bu kahraman ekiple bir araya gelebildi. Önce kahveci Ahmet Koçar konuştu ve mutlu olduklarını yalnız mahalleli kendisininkinden başka bir kahveye giderse çok darılacağından bahsetti. 

Sonra iş adamı Mümtaz Ali anlatmaya başladı. Yunanistan’a ilk vardığımızda çok endişeliydik. Yunanlılar, Meksikalılar, Araplar tavlada dünyanın en iyileri oradaydı. Ancak mahallemizi, ailemizi ve ülkemizi düşündük. İlk marsı kahveci Ahmet abi yaptı. Başta biraz tutuk gibiydi ama sonra bir baktım bizimkisi zar tutmaya başladı düşeşler şeşbeşler birbirini kovaladı. Kaçınılmazdı hele bir de mars ettikten sonra Yunanlı Yorgi’nin koltuk altına tavlayı sıkıştırması yok mu? Müthişti… Ben de arabı mars ettim. Adam terminolojiyi çok iyi öğrenmiş. Her zarı biliyordu. Şeşbeşini dubarasını, hep yekini ama tavla oynamayı öğrenememiş kereta. 

Sıra Berke Cana geldiğinde ise o da Sırp rakibini zorlanarak da olsa Mars etmesini anlattı. Ancak Berke Can’ın hedefi sadece kendini ispatlamakmış. İsminden dolayı mahalledeki arkadaşları Murtaza, Vahdettin ve Gayrettin onu ciddiye almamışlar o da kendini ispatlamak istemiş. Sonra kahveci Ahmet, o anki siyasi duruma uygun olarak devlet böyüklerine teşekkür etti. Onlar olmasaydı hayalini bile kuramayacağımız bu marsa yolculuktan bahsetti.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İlginç Deyimler Sözlüğü

Süper Kahraman Geyikleri: En seksi süper kahramanlar

Enteresan memleketimizden enteresan haberler