Garipsediğim Davranışlar
Belki bazen kendim de yapıyorumdur ancak insanlarda bazı davranışları garipsiyorum. Paylaşmadan edemedim.
İlk olarak, tüfek icat oldu mertlik bozuldu lafını çok severim. Bunun bir benzerini de dijital fotoğraf makinalarında yaşıyorum. Eskiden fujinin bir yanardağ değil fotograf filmi olduğu zamanlarda yani, insanlar bir araya geldiğinde fotograf çektirirdik ancak o zaman çekilen her resim için film harcanırdı, film için para öderdik ve 80 kere poz vermek zorunda kalmazdık. Şimdi ise fotoğraf makinesi dijital ya, film gitmiyor ya bir kare için yüz kere poz veriyor insanlar. Ya ben bu duruma ciddi ciddi kıl oluyorum. Yok, bak gülümsemen kötü, yok karanlık çıktı şöyle oldu böyle oldu. Sanki anı ölümsüzleştirmenin bir bedeli olmalı.
Bir de çocuklarının hayatını facebookda sergileyen veliler var. Çocuk daha bir yaşına gelmeden facebookda cümle aleme deşifre oluyor hatta facebook kertmesi olan çocuklar bile olduğunu düşünüyorum. Bir de sanırsın çocuk cocuk değil de Atatürk. Yok efendim, Berke Can 1 yaşında parkta maymuna bakarken, yok Berke Can'ın dişleri çıkıyor, Berke Can bu gece 10 saat değil de 12 saat uyudu. Bir kere bu nasıl bir psikolojidir ki sen çocuğunu facebooklarda bu kadar gösteriyorsun nazar değmez mi o çocuğa. Sonra bakıyon Berkecan hasta oluyor, Berke Can düşüyor filan. Bir de çocuğun adına bebek kelimesi ekleniyor. Berke Can Bebek gülümserken, Berke Can bebek halka sesleniyor filan. O kadar yapmacık buluyorum ki. Neyse düşündükçe tiril tiril oldum. Bir de anne-baba'da ne tür bir psikolojidir ne tür bir ezilmedir. Facebook hesabı sana ait abicim, ablacım senin kendine ait bir hayatın var sen bir canlısın Berke Can değilsin. Tamam arada koy onun resmini de o senin evladın ama sen de bir bireysin silkin biraz kendine gel.
Bunun yanında, olur olmaz yere doktora giden insanlara da kıl oluyorum. Ya sanki, başka birisi gerçekten hasta da bu boşuna doktora giden adam onun hakkını elinden alıyor gibi hissediyorum. Bununla ilgili çok güzel bir hikaye doğru yanlış bilmem anlatmışlardı. Yaşlı bir teyze ve adam sürekli doktora gidiyorlar ama her gün. Doktor'da bakıyor bir şeyiniz yok diyor ertesi gün tekrar geliyorlar filan. Bir gün yaşlı kadın doktora tek başına gidiyor yanında amca yok biraz mahzun. Doktor bakıyor ve amca amcaya ne oldu diyor? Yaşlı kadın hemen cevaplıyor. Amcan bugün hasta da gelemedi yavrum. Bu olay Türk insanının hasta olmak konusunda ne kadar hasta olduğunu gösteriyor.
Bir de aile hekimleri çıktı. Aile çay bahçesi vardı eskiden böyle tek gitsen almazlardı sapık gözüyle bakarlardı filan. Şimdi aile hekimine gitsen adam şey dicek kusura bakmayın ailenle gel. Bir de işin daha da komiği geçen çok sevdiğimiz bir büyüğümüz anlattı aile imamı diye bir kavram çıkmış. İmamlar özenmişler bu aile hekimlerine neden aile imamı olmasın demişler. Ya artık imam bunu yaparsa cemaat neyi yapar size bırakıyorum arkadaşlar.
Başka sinir olduğum bir şey de trafikte lüks araçların bir sağa bir sola tehlikeli şekilde sürülmesi. Ya gerizekalı lüks araç sahibi (bayağı uzun bir isim tamlaması oldu) senin aracın 100 milyar 200 milyar, bana bir çarpsan bizim araç eder 20-30 milyar sen yüzde yüz hatalı olsan da polis tanıdıktır, sorun çıkartır kusurun yüzde 40'ını bana verse ben ne yapacam, kasko sigorta yeter mi ona. Yani kendi paranı istersen git yak önemli değil benim gibi insanların parasından ne istiyon. Bu tür insanlara da sinir oluyorum. Köprüden aracını uçuruma sürenlere saygım sonsuz ancak insan başkalarının hayatını, malını mülkünü tehlikeye atmamalı.
Bir de şirket aracını sahiplenmeyip, hoyrat davrananlara da saygılarımı sunuyorum. İnsanoğlu, emanet mala kendi malından daha iyi bakmalı. Bir de genelde şirket arabaları 34 plaka oluyor o yüzden refleks olmuş Ankara'da bir 34 plaka görünce hemen içimden sövüyorum peşin peşin. Belki de adam masum bir İstanbullu. Ancak işte bu tarz insanlar yüzünden bu kadar sövülünülüyor belki masum insanlara.
Bunlar benim garipsediğim davranışlar. Kendimde de cidden garipsediğim belki de karanlıkta kalmış bir huyum var. O da kaldırımda bir adam yürüyor arkasını dönmüş filan o adamın yanına yaklaşında kornoya basıyorum ve adam zıplılıyor irkiliyor. Ben ise cidden bu durumdan çok keyif alıyorum. Yanlış olduğunu bilmeme rağmen keyif alıyorum. Bugünlük bu kadar içimi döktüm artık rahatça uyuyabilirim.
Türk toplumunda bir birey olarak toplumdaki zorlama ve baskılardan rahatsız oluyorsanız bunu okumalısınız.
Türk toplumunda bir birey olarak toplumdaki zorlama ve baskılardan rahatsız oluyorsanız bunu okumalısınız.
Yorumlar
Yorum Gönder