80'lerde çocuk olmak




80'lerde en çok etkilenenler çocuklar

80’ler çok ilginç bir dönemdir. Ancak 80’lerde en çok bu dönüşümü yaşayan ve bu dönemden en çok etkilenen insanlar çocuklar. Nedenine gelince 80’ler zaten değişiklik itibari ile Türkiye’nin bir dönüşüm geçirdiği yıllar. Ayrıca zaten bir çocuk on senede çocukluktan ergenliğe geçiyor. Yani 80 lerin başında çocuksanız 90’ların başında ergen oluyorsunuz. Hem ülke hem de çocuk olarak siz ikiniz de büyük değişim geçiriyorsunuz. Hani çocukların en çok etkilenenleri diyorsanız o da 80’lerde yaşayıp şehir değiştiren çocuklar. Onlar ayrıca kültür de değiştirmiş oluyorlar. O yüzden 80’lerde çocukken ailesi memur olup da şehir değiştiren insanları hep takdir etmişimdir.

80'lerde İnsanlar Arasındaki Samimiyet


80’leri düşününce ilk aklıma gelen şey aslında insanların çok samimi olması. Mahallede on kişiden bir kişide televizyon olunca tabi herkes televizyonu olan ailede toplanıyor. Çocukların ise bütün günü dışarıda top oynamak, çatapat patlatmak ve sokak içi muhabbetlerden geçiyor. O zamanlar bir sokak arkadaşlığı vardı. 

80'lerde mahalle kavgaları

Aynı sokakta oturan çocuklar birbirlerini tanırlar ve zaman zaman da olsa mahalle kavgaları olurdu.  O zamanlar aileler çocukları sokağa bırakırlardı ve sadece yemek saati gelince yada artık çocuğun dışarıda kaldığı süre fazla olunca çağırırlardı içeri. Ama hatırladığım kadarıyla aman çocuğum kaçırılacak vs korkusu olmazdı. Bir tek bazen mahalleye çingeneler filan uğradığında insanlar çocukların dışarı çıkmasını istemezlerdi.

80'lerde çocukların izlediği çizgi filmler


Çocuklar olarak takip ettiğimiz çizgi film ve diziler olurdu. Bazen bir dizi ya da çizgi filmi bir hafta bekleyip de elektrik kesilince ağlayacak gibi olduğumuzu hatırlardık. TV kanalları o kadar azdı ki bazen can sıkıntısı için TV’de açık öğretim programlarını izlediğimiz bile olurdu. O zamanlar en zoru vakit geçmesiydi. Şimdiki gibi ailelerde tatil alışkanlığı yok çok fazla zaten tatile gidecek para da yok. Dışarıda top oyna, kendi aranda muhabbetler et filan bir yere kadar zaten TV başında da çok vakit geçmeyince benim hatırladığım zaman geçirmek gerçekten zor ve meşakkatliydi.

Can sıkıntısından ansiklopedi bitirir, Kemalettin Tuğcu Okurduk


Ben o zamanlar kendimi okumaya vermiştim. Yapacak bir şey yoktu. O kadar psikopata bağlamıştım ki bitirmediğim ansiklopedi kalmamıştı. Özellikle Kemalettin Tuğcu romanları bizi bizden alır hayattaki yaşama şevkimizi filan sıfıra indirirdi. Benim en keyifli hatırladığım anlardan birisi bir komşumuzda barbar conanın 3-4 ansiklopedi cildi büyüklüğünde kocaman bir serisi vardı. O zamanlar çok hoşuma gitmişti çizgi romanlardaki o hem görsel hem yazısal mantık. Barbar Conan serisini okudukça hem büyücüler o mistik ülkeler bizi kendine çekiyor, hem daha içimizde yeni yeni uyanmaya başlayan güzel kız kavramını çizgi romandaki kızlardan filan görüyor hem de barbar conan’la kendimizi özdeşleştiriyorduk. 

80'lerde hesap makineleri


80’lerin başlarında benim için en çok satın almak istediğim ya da merak ettiğim alet hesap makinesiydi. Hesap makinesinin o renkli tuşları, C tuşu AC tuşu. Bir çocuk olarak beni benden alırdı. Hatta o dönemde böyle kalın ışıklı hesap makineleri vardı. Arka fonu siyah yazılar parlak kırmızı, sarı gibi olan. Çok ilgimizi çekerdi ne bileyim.

80'lerde Alamancılar, BMX ve Commodore 64


80’lerin ortalarına doğru Alamancı tabir ettiğimiz arkadaşlarımız sayesinde ilk commodore 64’ler, ilk BMX’lerle tanışmıştık. İşte o zaman hesap makinesinin yerini bu o zamanın süper teknolojileri almıştı. Kafa ayarı yapmayı öğrendiğimiz o yıllarda kafa ayarı tutunca gelen o cızırtı bizi bizden alırdı. BMX bisikletlerde kontra frendi sanırım öyle bir deyim vardı. Pedalı geriye ittirirdiniz ve bisiklet bir şekilde dururdu. Bu kontra frenini kullanıp da artistik hareketler yapan arkadaşlarımız vardı.


80'ler ve Özel dönemi

O dönemde Özel amca ile tanışmıştık. İcraatin içinden programında Türkiye’deki değişimleri anlatan bu amca bizim için enteresandı. Ancak aileler arasında Özal’ı pek sevmeyen insan da çoktu. Daha  çok anladığım kadarıyla girişimci sermaye arasında sevilen bir politikacıydı. Özel döneminde yurda ithal mallar filan daha sık girmeye başlamıştı. Renkli TV’ler birden bire arttı. Normalde pek evlerde telefon yokken birden evlerde telefon olmaya filan başladı. Rahmetli Özal döneminde çocuk olarak bir çok ilki evimizde görmeye başladık diyebilirim.


80'lerde espri kelimesi yoktu, Gırgır ve fırt dönemleri

80’lerden aklımda kalan şeylerden birisi de mizah konusundaki eksiklik. İlk gırgır dergisini okuduğum zaman gülmekten karnım kasılmıştı. Gerçekten o yıllarda mizah konusunda çok az kaynak vardı. Espri diye bir kelimeyi de hatırlamıyorum. Genelde komik denirdi. O zamanlarda gırgırın yanında fırt gibi biraz daha espri ve cinsellik bir arada kavramlar da vardı. Onlar da çok ilgimizi çekerdi. Zaten komik ve seksi olan bir şey kimin ilgisini çekmez ki… Bugün de bu durum hala geçerli. O zamanlar bir de süper tan gibi gazeteler vardı. Herhangi bir kadın resminin altına koyulan komik yorumlar. “Güzel bir sarışın kadın mayolu bir şekilde poposunu öne çıkaracak şekilde poz veriyor.” Haberinde de şöyle yazıyor. “Tanya Türk erkekleri için çok gericiler dedi”. Güler misin, ağlar mısın?


Yine aynı dönemlerde sabahın köründe basket oynamaya giderdik. Cumartesi sabah 6’da kalkıp basket oynamaya gitmek. Böyle bir saçmalığı neden yapıyorduk? Ne keyif alıyorduk? Hiç anlamıyorum ama spor alanları basket sahaları gibi yerler hınca hınç dolu olduğundan sanırım ancak o saatlerde boş bulmak gibi durumlardan dolayı da olabilirdi o kadar erken kalkmamızın sebebi.


80'lerde yavaş yavaş mekap ayakkabıları terkettik

Yine o dönemde Mekap ayakkabılar hala popülerken ilk ayakkabıları görmeye başlamıştık. Benim Mekap dışında ilk hatırladığım artist ayakkabılardan birisi Slazenger idi. Ayrı bir havası vardı o ayakkabıların sonra Reebok almıştık diye hatırlıyorum. Sanki o zamanlar Nike filan yoltu Türkiye’de.


80'lerin Öğretmenleri Başkaydı

O zamanlarda öğretmenler filan çok sevilirdi. Aynı zamanda öğretmenlerin çocuklara dayak atması hatta bazen tekme tokat standart paketin içindeydi. Ancak o zamanların öğretmenleri gerçekten işlerinden ayrı bir keyif alır ve öğrencileri için ellerinden geleni yaparlardı. Okullarda kol faaliyetleri vardı. Ben satranç koluna yazılmıştım ve satranç bana çok keyifli geliyordu. O zamanlarda çoğu insan satranç öğrenmek isterdi de. Sonrasında 5-6 yıl benim için çok keyif aldığım satrancı yavaş yavaş bırakmak durumunda kaldım.


Kolormatik Gözlükler çok çirkindi

80’lerin enteresan anıların birisi de bazen resimlerde gördüğüm zaman kendimden iğrendiğim bazen de sempatik bulduğum kolormatik gözlüklerdi. Güneşte iyice kararan bu gözlükler o kadar iğrenç gözüküyor ki resimlere baktığımda nasıl gururla taşıyormuşuz gözlüklerimizi hem de kolormatik diye övünüyorduk bile işte bunları şimdi anlamıyorum doğrusu. O zamanlar bir de pantolonlar çok komikti. Bol kot pantolonlarımız vardı. Bu karate kit filmlerinde bolca gördüğümüz. Erkekler için bir nebze de kızlarda da kötü duruyormuş bayağı o kot modelleri. Bugün bakıyorum da kız kıyafetleri filan çok daha şık ve güzel 80’lere göre.

80'lerde videocudan karate filmi kiralamak


O zamanlar video olayı çok popülerdi. Videocudan karate filmi kiralamak in, sınavlara çalışmak out idi. O dönem karate filmlerinden çok keyif alırdık hatta her mahallede bir karate kursu açılırdı ve çoğu insanda katılmak için can atardı bu kurslara. Bir kere yine bu can sıkıntısına karşı yazın voleybol kursuna yazdırmışlardı. Voleybol kursuna yazın sıcağında gitmek ayrı dertti, voleybol oynarken o bilek içlerinin kızarması ayrı acı verirdi. Neden gitmişiz anlamıyorum.


80'lerde körüklü otobüsler

80’lerin klasiklerinden birisi de körüklü otobüslerdi. O kadar başıboş giden ve garip aletlerdi ki insan o kocaman körüklü otobüs virajı nasıl alır nasıl kaza yapmaz ya da nasıl otobüsün içinde ayakta duran insanlar yuvarlanmaz anlamazdı. Zaten körüklü otobüslerin o orta bölümündeki yuvarlak alan içinde ayakta durmaya çalışmak gibi bir meydan okuma da biz çocukların arasında yer alırdı.

80'leri tebessümle anıyorum

Hatırladıkça pek çok anımın daha daha ortaya çıktığı daha önce de çocukluğumuzun yaşam biçimi olarak bahsettiğim 80'ler güzeldi belki de çocukluk anılarımız olduğundan bize güzel gelmiştir belki de büyüklerimiz adını bile duymak istemiyordur 80'lerin farklı nedenlerle. Ancak benim zihnimde pek çok anı bırakan o dönemleri hafif bir tebessümle anmadan edemiyorum... 

Süper kahramanlar ile ilgili yazımı da mutlaka okulmalısınız.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İlginç Deyimler Sözlüğü

Süper Kahraman Geyikleri: En seksi süper kahramanlar

Enteresan memleketimizden enteresan haberler